Türkiye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, afet riski altındaki alanların dönüşümüne yardımcı olmak için 895 personel alımı yapacağını açıkladı. Karar, Bakanlığın esaslarında bu amaçla sözleşmeli personel kullanımına izin verecek değişiklikler yapıldıktan sonra geldi.
Yeni yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı ve hemen yürürlüğe girmesi planlanıyor. Daha önce afet risk yönetimi için ihtiyaç duyulan personel sayısı 380 olarak açıklanırken, şimdi bu sayı 895’e çıkarıldı.
Bakanlık kadroları belirledi
İstihdam edilecek personel 542 mühendis, 110 mimar, 102 şehir ve bölge plancısı, 76 avukat ve 65 uzmandan oluşacak. Bu kişiler sel, deprem ve toprak kayması gibi afet riski taşıyan alanların dönüştürülmesinde çok önemli bir rol oynayacaktır.
Bakanlık, istihdam edilecek personelin şartlarında ve seçim usullerinde değişiklik yapılabileceğini bildirdi. Bu, nitelikler, iş deneyimi ve dönüşüm çabalarının başarısını etkileyebilecek diğer faktörler için yeni kriterleri içerebilir.
Yüzlerce personel alınacak
Son yıllarda Türkiye, sel, deprem ve orman yangınları da dahil olmak üzere bir dizi afetle karşı karşıya kaldı. Bu olaylar, gelişmiş afet risk yönetimi ve gelecekteki acil durumlar için daha iyi hazırlık ihtiyacının altını çizmiştir. Bakanlığın bu sürece dahil olan personel sayısını artırma kararı, doğru yönde atılmış bir adımdır, çünkü bu, risk altındaki alanların doğru bir şekilde belirlenmesini ve afetlerin etkisini azaltmak için dönüştürülmesini sağlamaya yardımcı olacaktır.
Alım sürecinin yakında başlaması bekleniyor ve Bakanlık, nitelikli kişileri pozisyonlara başvurmaya çağırdı. Bu, mühendisler, mimarlar, planlamacılar, avukatlar ve uzmanlar için topluluklarını afetlerin yıkıcı etkilerinden korumada hayati bir rol oynamaları için eşsiz bir fırsattır.
Genel olarak bakıldığında, Bakanlığın afet risk yönetiminde görev alan personel sayısını artırma kararı Türkiye için olumlu bir gelişmedir. Afete hazırlık ve müdahale konusunda proaktif bir yaklaşım benimseyen ülke, gelecekteki afetlerin etkisini en aza indirebilir ve vatandaşlarının yaşamlarını ve geçim kaynaklarını koruyabilir.